Sözcük: İnsanlar arasındaki iletişimi sağlayan dilin anlamlı en küçük parçasına sözcük (kelime) denir. Sözcükler herhangi bir varlığı, kavramı ya da eylemi karşılayabilir.
1. Gerçek (Temel) Anlam
Bir sözcüğün aklımıza gelen ilk anlamıdır.
“Soğuk” sözcüğünün akla gelen ilk anlamı “ısısı düşük” anlamıdır.
Şubat ayında soğuk hava çocukları hasta etti.
“Karanlık” sözcüğünün akla gelen ilk anlamı “ışık olmama” durumudur.
Karanlık olmadan eve gitsek iyi olur.
Küçük çocuk nedense hüzünlü görünüyordu bugün.
Güneşi gören çamaşırlar kısa sürede kurumuş.
Öğle yemeğinde yediği tavuk ürünü galiba midesini bozdu.
Fabrikanın içini kötü bir koku sarınca işçiler korktu.
Anneannesinin diz ağrıları artık dayanılmaz olmuş.
Roman, ince olmasına rağmen anlatımı yoğundu.
Ödevi için kartonu önce ikiye sonra dörde kesti.
Kedicik, yumuşacık yastıkta derin bir uyku çekti.
Keskin bıçakla eti doğraması uzun sürmedi.
Daha etler pişmeden mangalın ateşi zayıflamıştı.
2. Mecaz (Değişmece) Anlam
Bir sözcüğün, gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak cümle içinde kazandığı yeni anlamdır.
Okul müdürü oldukça sert biriydi.
“Sert” sözcüğü bu cümlede kırılması zor olan, katı anlamından tamamen uzaklaşmıştır. “hırçın, öfkeli, sinirli” anlamında kullanılmıştır.
Rakip takımı sahadan sildik .
“Silmek” sözcüğü bu cümlede “bir yazıyı sürterek yok etmek” anlamından tamamen uzaklaşmıştır. “Üstünlük göstererek o alanda üstün olanları ikinci plana atmak” anlamında kullanılmıştır.
Bu olayda onun da parmağı olduğunu düşünüyorum.
Korkudan sesi soluğu kesilmişti yavru köpeğin.
İki ülkenin ilişkileri arasında soğuk rüzgârlar esiyordu.
Bütün suçu her zamanki gibi bana attılar.
Eve geç geldiğim için annem bana çok kızdı.
Mesleğini eline alana kadar çok zorlu yollardan geçti.
Bilimin ışığında ilerlemek ilk hedefimiz olmalı.
Annesinin söylediği sözler ona çok dokundu.
Temiz kalpli birçok arkadaşa sahibim.
Takımlar birincilik için kıyasıya çekişiyordu.
3. Terim Anlam
Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan sözcüktür.
Söyleyeceğimiz şarkının beste sahibi şu an aramızdadır.
“beste” sözcüğü müzik alanına ait bir terimdir.
Futbolcular hakemin penaltı kararına itiraz etti.
“Penaltı” spor alanında kullanılan bir terimdir.
Eczaneye gidip reçetesinde yazılı ilaçları aldı.
Her okuduğunda duygulanırdı vatan şiirlerini.
Fen bilimleri dersinde ışık konusuna geçmişler.
Top defansa çarpmasaydı ağlarla buluşacaktı.
Öğrenciler, çekim eklerini kolayca kavrayabilmişti.
Oyuncuların kostümlerinde el işçiliği göze çarpıyordu.
Açıları yanlış topladığım için sonuç da yanlış olmuş.
Hakem, o pozisyona faul vermeseydi maç bizimdi.
Öğretmenimiz, İkilemeleri cümle içinde kullanmamızı istedi.
Müzik dersine notaları öğrenerek giriş yaptılar.
4. Çok Anlamlılık
Bir sözcüğün birden çok anlamı ifade edecek şekilde kullanılmasına çok anlamlılık denir.
Düşmek:
Çocuk ağaçtan düştü. (Dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek)
Dağlara kar düştü. (Yağmak)
İşçilerin maaşı düştü. (Eksilmek)
Bu işin üstüne çok düştü ve başarılı oldu.( Aşırı ilgi veya sevgi göstermek)
Büyüklere her zaman küçükleri affetmek düşer. (Yakışık almak)
Mirastan bana bir ev, iki araba düştü. (Bir bölüşme sonrası payını almak)
Çevirmek:
Başını çevirip adama doğru baktı. (Bir şeyin yönünü çevirmek)
Çocuk sadece kitabının yapraklarını çeviriyordu. (Öteki yüzünü görünür duruma getirmek)
İşim acele olunca hemen bir taksi çevirdim. (Durdurmak)
Cümleyi Türkçeden İngilizceye çevirdim. (Çeviri yapmak)
Yine ne işler çeviriyorsun sen? (İşlemek, yapmak)
Kendisine yolladığımız parayı çevirdi. (Geri göndermek)
5. Genel ve Özel Anlamlı Sözcükler
Söylenişte tekil olmasına rağmen anlamca geniş kapsamlı olan sözcüklere genel anlamlı sözcükler; anlamca daha dar kapsamlı olan, o türün sadece bir ya da birkaç örneğine işaret edecek şekilde kullanılan sözcüklere ise özel anlamlı sözcükler denir.
Genelden Özele Sıralama
Varlık – Canlı – Hayvan – Böcek – Karınca
Özelden Genele Sıralama
Karınca – Böcek – Hayvan – Canlı – Varlık
Bir sözcük cümledeki kullanımına göre özel veya genel anlamlı olabilir.
Doğada kuşlar özgürce uçar.
Herhangi bir kuş kastedildiği için “kuş” sözcüğü genel anlamda kullanılmıştır.
Ağaçtaki kuş çok tatlı ötüyor.
Kastedilen kuş, belli bir kuştur; bu yüzden “kuş” sözcüğü özel anlamda kullanılmıştır.