1. Deyimler
Deyim: Genellikle gerçek anlamından ayrı, kendine özgü bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbeğidir.
Deyimlerin Özellikleri
Deyimler, anonimdir yani söyleyeni belli olmayan sözlerdir.
“Aklı bir karış havada olmak” sözünü ilk kimin söylediği belli değildir. Artık halkın ortak malı olmuştur.
Deyimler kalıplaşmış sözlerdir. Bu yüzden deyimi oluşturan sözcüklerin yerine bu sözcüklerin eş anlamlıları ya da yakın anlamlıları getirilemez, sözcüklerin yerleri değiştirilemez.
Yüreği ağzına gelmek (Doğru)
Kalbi ağzına gelmek (Yanlış)
Deyimler ders vermez yalnızca durum bildirir.
Dilinde tüy bitmek → Tekrar tekrar söylemekten usanmak, bıkmak anlamında bir deyimdir.
Deyimler mastar hâlindedir ancak zamana ve şahsa göre çekimlenebilir.
Surat asmak → Mastar hâlinde bir deyimdir.
Surat astı. → Zamana ve şahsa göre çekimlenmiş bir deyimdir.
Deyimler genellikle söz öbeği şeklindendir ancak az da olsa cümle şeklinde olan deyimler de vardır.
a. Söz Öbeği Şeklindeki Deyimler:
Yüreği ağzına gelmek
İğne ile kuyu kazmak
Dirsek çürütmek
Üstüne düşmek
b. Cümle Şeklindeki Deyimler:
Ayıkla pirincin taşını.
Çoğu gitti azı kaldı.
Dağ fare doğurdu.
Hem suçlu hem güçlü.
Deyimler, genellikle mecaz anlamlı olsa da gerçek anlamlı olan deyimler de vardır. Deyimler anlam özellikleri açısından iki bölümde ele alınır:
a. Gerçek Anlamlı Deyimler:
Tüm sözcüklerin gerçek anlamında kullanıldığı sözlerdir, mecazlı bir ifadeye yer verilmez.
Yükte hafif pahada ağır
Ağzına bir şey koymamak
b. Mecaz Anlamlı Deyimler:
Sözcüklerden en az birinin gerçek anlamı dışında kullanıldığı sözlerdir.
Pireyi deve yapmak
Boynu kıldan ince olmak
2. Atasözleri
Atasözü: Deneyimlere, gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş öğüt verici nitelikteki sözlerdir.
Atasözlerinin Özellikleri
Atasözleri, anonimdir yani söyleyeni belli olmayan sözlerdir.
“Yolcu yolunda gerek..” Bu sözü ilk kimin söylediği belli değildir. Artık halkın ortak malı olmuştur.
Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Bu yüzden atasözünü oluşturan sözcüklerin yerine bu sözcüklerin eş anlamlıları ya da yakın anlamlıları getirilemez, sözcüklerin yerleri değiştirilemez.
Denize düşen yılana sarılır. (Doğru)
Göle düşen yılana sarılır. (Yanlış)
Yılana sarılır denize düşen. (Yanlış)
Atasözleri cümle şeklindedir ve mutlaka bir öğüt içerir.
Güvenme varlığa, düşersin darlığa.
Akıllı düşman akılsız dosttan hayırlıdır.
Atasözlerinden bazıları aynı anlama gelir.
Mum dibine ışık vermez. & Terzi kendi söküğünü dikemez.
Körle yatan şaşı kalkar. & Üzüm üzüme baka baka kararır.
Atasözlerinden bazıları zıt anlamlıdır.
Fazla mal göz çıkarmaz. & Azıcık aşım, kaygısız başım.
İyilik eden iyilik bulur. & İyilikten maraz doğar.
Atasözleri, anlam özellikleri açısından üç bölümde ele alınır:
a. Gerçek Anlamlı Atasözleri:
Tüm sözcüklerin gerçek anlamında kullanıldığı sözlerdir, mecazlı bir ifadeye yer verilmez.
Aç ne yemez, tok ne demez.
Az söyle çok dinle.
Dost ile ye, iç; alışveriş etme.
Zorla güzellik olmaz.
b. Mecaz Anlamlı Atasözleri:
Sözcüklerden en az birinin gerçek anlamı dışında kullanıldığı sözlerdir.
Minareyi çalan, kılıfını hazırlar. (“Minare” büyük yolsuzluk, “kılıf” da bahane anlamında kullanılmıştır.)
Dost acı söyler. (Acı söylemek, ifadesi mecaz yapmıştır.)
Acele işe şeytan karışır. (Şeytan karışır, ifadesi mecaz yapmıştır.)
Umut fakirin ekmeğidir. (Umut, fakirin ekmeğine benzetildiği için mecaz anlamlıdır.)
c. Hem Gerçek hem Mecaz Anlamlı Atasözleri:
İki anlama da gelebilecek şekilde kullanılan sözlerdir.
Atılan ok geri dönmez.
Birinci anlam, atılan bir okun geri dönmesi imkânsızdır.
İkinci anlam, iyi düşünmeden yaptığımız işlerden pişman olarak geri dönmek isteriz ama artık iş işten geçmiştir.
Ateş düştüğü yeri yakar.
Ağaç yaş iken eğilir.
Bal tutan parmağını yalar.
Çok iyi ama çalışkan olmamız lazım ondan çalışalım
Etkinlikler çok güzel öneririm ama çok uzun