1. Eş Anlamlı (Anlamdaş) Sözcükler
Yazılışları ve okunuşları farklı, anlamları aynı olan sözcüklerdir.
biçim & şekil
ahenk & uyum
endişe & kaygı
esir & tutsak
emir & buyruk
edat & ilgeç
İşler acele olunca vakit çok hızlı geçiyor. (zaman)
Çanakkale’deki anıta hayran kaldım. (abide)
2. Zıt (Karşıt) Anlamlı Sözcükler
Anlamca birbirinin karşıtı olan sözcüklerdir.
Bu elbisenin biraz daha parlak olanını istiyorum. (mat)
Araba kullanmakta oldukça ustalaşmıştı. (acemi)
Bir sözcüğün olumsuzu, o sözcüğün zıt anlamlısı demek değildir.
SÖZCÜK | OLUMSUZU | ZIT ANLAMLISI |
Tatlı | Tatsız | Acı |
Gel | Gelme | Git |
Kirli | Kirsiz | Temiz |
Borçlu | Borçsuz | Alacaklı |
Sözcüklerin zıt anlamlı olabilmesi için her ikisinin de gerçek ya da mecaz anlamlı olması gerekir.
Bu karanlık günler bir gün bitecek.
Aydınlık günler bizleri bekliyor.
Bu cümlelerde “aydınlık” ve “karanlık” sözcükleri mecaz anlamda ve birbirine zıt olarak kullanılmıştır.
Arkadaşım bugün bize gelecek.
Sana bu renk hiç gitmedi.
Bu cümlelerde “gel-” sözcüğü gerçek anlamda, “git-” sözcüğü ise mecaz anlamda kullanılmıştır. Bu yüzden zıt anlamlı sayamayız.
3. Eş Sesli (Sesteş) Sözcükler
Yazılışları ve okunuşları aynı olduğu halde anlamları farklı olan sözcüklerdir.
Var
Saat dört gibi köye vardık. (Var(mak) eylemi )
Sana ayıracak zamanım da var. (“Yok” sözcüğünün karşıtı)
Sözcüklerin sesteş (eş sesli) anlam özelliği kazanabilmesi için farklı temel anlamlarda kullanılmaları gerekmektedir.
Yorgunluğun üstüne çay çok iyi gelir. (Gerçek anlam)
Köydeki çayda balık tuttuk. (Gerçek anlam)
“Çay” sözcüğü her iki cümlede de gerçek anlamda kullanıldığı için sesteştir.
Masayı hazırlarken iki tabağı yanlışlıkla kırdım. (Gerçek anlam)
İnsanları kırmadan güzelce konuş. (Mecaz anlam)
“Kır-” sözcüğü ilk cümlede gerçek, ikinci cümlede mecaz anlamıyla kullanılmıştır. Bu yüzden aralarında sesteşlik özelliği aranmaz.
Top oynarken kolu kırılmış. (Gerçek anlam)
Kapının kolu elimde kaldı. (Gerçek anlama bağlı farklı bir anlam)
“Kol-” sözcüğü ilk cümlede gerçek, ikinci cümlede ise gerçek anlama bağlı farklı bir anlamda kullanılmıştır. Bu yüzden aralarında sesteşlik özelliği aranmaz.
Düzeltme işareti ( ^ ) olan sözcükler; okunuşları, yazılışları ve anlamları farklı olduğu için sesteş değildir.
Hala, ne zaman gelirsin? (Hala: Babanın kız kardeşi)
Hâlâ haber bekliyoruz. (Hâlâ: Henüz)
kar – kâr
hala – hâlâ
ama – âmâ
yar – yâr
4. Genel ve Özel Anlamlı Sözcükler
Söylenişte tekil olmasına rağmen anlamca geniş kapsamlı olan sözcüklere genel anlamlı sözcükler; anlamca daha dar kapsamlı olan, o türün sadece bir ya da birkaç örneğine işaret edecek şekilde kullanılan sözcüklere ise özel anlamlı sözcükler denir.
Genelden Özele Sıralama
Varlık – Canlı – Hayvan – Yırtıcı Kuş – Kartal
Özelden Genele Sıralama
Kartal – Yırtıcı Kuş – Hayvan – Canlı – Varlık
Bir sözcük cümledeki kullanımına göre özel veya genel anlamlı olabilir.
Her insan, ömründe bir kez ağaç dikmiştir.
Herhangi bir ağaç kastedildiği için genel anlamda kullanılmıştır.
Odasındaki çiçeğe gözü gibi bakardı.
Kastedilen çiçek, belli bir çiçektir; bu yüzden “çiçek” sözcüğü özel anlamda kullanılmıştır.
5. Nitel ve Nicel Anlamlı Sözcükler
Sayılabilen, ölçülebilen bir özelliği ifade eden sözcüklere nicel anlamlı; sayılamayan, ölçülemeyen bir özelliği ifade eden sözcüklere ise nitel anlamlı sözcükler denir.
Her yeri yüksek binalar sarmış Uzungöl’de. (Nicel anlam )
Herkese yüksekten bakmak gibi bir huyu var. ( Nitel anlam)
Dar yollara araç park edilmemeli. ( Nicel anlam)
Dar düşüncelerle bir yerlere varamayız. ( Nitel anlam)
Çok güzel sınavlarından yüksek not almamı sağladı