Sözcük: İnsanlar arasındaki iletişimi sağlayan dilin anlamlı en küçük parçasına sözcük (kelime) denir. Sözcükler herhangi bir varlığı, kavramı ya da eylemi karşılayabilir.
1. Gerçek (Temel) Anlam
Sözcüğün sözlükteki ilk anlamına ve bu anlamdan tamamen uzaklaşmadan kazandığı yeni anlamlara gerçek anlam denir.
İki gündür dişinde bir sızı hissediyordu.
Havalar ısınınca çocuklar parklara akın etti.
Ağacın sararan yaprakları bir bir döküldü.
Yan anlam, sözcüğün gerçek anlamından biraz uzaklaşarak cümle içinde kazandığı yeni anlamdır. Ancak, “Ortaokul Türkçe Müfredatı”nda yan anlam diye bir konu yoktur. Bu yüzden yan anlama sahip olan sözcükleri de gerçek anlam olarak değerlendiririz.
Kapının kolu yeni boyanmış.
Şişenin ağzını kapatır mısın?
Bu cümlelerdeki ağız ve kol sözcükleri yan anlamda kullanılmıştır. Ancak bu konu müfredatta yer almadığı için sorularda gerçek anlam olarak değerlendiririz.
2. Mecaz Anlam
Bir sözcüğün, gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak cümle içinde kazandığı yeni anlamdır.
Bu davranışıyla herkesin gözünde büyüdü.
Bana iyi davranmasına rağmen ona bir türlü ısınamadım.
Hayat koşulları onu katı yürekli olmaya zorlamıştı.
3. Terim Anlam
Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan sözcüktür.
Oyunun ilk perdesi bitmeden seyirciler kımıldanmaya başladı.
Kol kaslarını güçlendirmek için düzenli olarak egzersiz yapıyor.
Bir organizmanın yapı ve görev bakımından en küçük birliğine hücre denir.
4. Somut Anlam
Beş duyu organımızın herhangi biriyle algılayabildiğimiz veya kavrayabildiğimiz anlamları ifade eden sözcüklerdir.
Hava iyice soğudu, üşütmeyesiniz. (Dokunma duyu organımız, deri)
Acılı sıcak bir çorba sana iyi gelir. (Tatma duyu organımız, dil)
Taze ekmek kokusu tüm mutfağı sardı. (Koku alma duyu organımız, burun)
Çocuklar, zil sesini duyar duymaz bahçeye koştular. (Duyma duyu organımız, kulak)
Yemyeşil çimlerde uzanmaktan her zaman keyif almıştır. (Görme duyu organımız, göz)
5. Soyut Anlam
Beş duyu organımızın herhangi biriyle algılayamadığımız veya kavrayamadığımız anlamları ifade eden sözcüklerdir.
Bir adım daha atacak hâli yoktu.
Heyecandan eli ayağına dolaştı.
Merhametin kaynağı sevgidir.
Tek ihtiyacın olan biraz cesaret.
Hiçbir duyu organımızla algılayamadığımız, kavrayamadığımız için “hâl, heyecan, merhamet, sevgi, cesaret” sözcükleri soyuttur.
6. Çok Anlamlılık
Bir sözcüğün birden çok anlamı ifade edecek şekilde kullanılmasına çok anlamlılık denir.
Bu kap en fazla bir litre süt alır. (İçine sığmak)
Nihayet iyi haberler aldık. (Kendine ulaştırılmak, iletilmek)
Masanın tozunu ıslak bir bezle aldı. (Temizlemek)
Üstüne bir battaniye alıp uyudu. (Örtmek)
Gerçekten çok iyi olmus ellerinize sağlık çok iyi anladım konuyu 8. Sınıf Türkçe zordur diye düşünüyordum bunu görüp okudum ve kolay olduğunu farkettim ödev yapıyordum yazı ödevi eksimi kapatmamı sağladı yapana çok teşekkür edrim Allah razı olsun sizden☺️
Çok iyi olmuş cidden sadece okuyarak anlabildim basit cümleler kurulduğu için anlaması kolay
yazdıklarınız için çok teşekür edrim çok iyiy anladım teşekür ederim 🙂
bence de güzel bir sayfa
Sorular çok güzel
konu telrarı için çok faydalı, teşekkürler
sorular zor yapın bence daha iyi olur
Gerçekten güzel bir sayfa bana çok yardımcı oluyor bu sayfayı etrafta yaylım ki herkes iyi yerlere gelsin 🙂
Çok iyi bir sayfa
soruları zor yapın
Sözcüklerin konu anlatımı türleri çok çeşitli ve zengin gerçekten. Türkçemiz çok değerlidir.